Header ADS

Son Dakika

26 Mayıs 2020 Salı

Dolar bayramın son günü sert düştü

Güne 6.80 civarında başlayan dolar/TL, öğleden sonra 6.72'ye geriledi


Dün yurtiçinde bayram tatili olması sebebiyle sığ olan piyasada 6.8025- 6.8176 bandında işlem gören dolar/TL, günü önceki kapanışa göre yüzde 0.1 azalışla 6.8119'dan tamamladı.

Yurtiçinde bayram tatili olması sebebiyle işlem yapılmazken dolar/TL bugüne uluslararası piyasalarda 6.80 seviyesinde başladı.

Öğleden sonra ise koronavirüs tedbirlerinin dünya genelinde yavaş yavaş gevşetilmesinin yarattığı iyimserlikle 6.72'ye geriledi.

24 Mayıs 2020 Pazar

Banka bonosunda vergi arttı, döviz ve altın alımında vergi 5'e katlandı

Ağırlıklı olarak bankaların mevduat yerine çıkardığı ve vergisi daha az olduğu için vatandaşın tercih ettiği finansman bonosundan alınan yüzde 10 oranındaki vergi yüzde 15'e çıkarıldı. Böylece vergi kaybına neden olan bonolarda vergi mevduat ile eşitlendi. Aynı amaçla kambiyo işlemlerindeki (döviz ve altın alım satımında) Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranı da binde 2’den yüzde 1’e artırıldı. Böylece hem altın hem döviz alanlar yüzde 1'lik vergiye katlanacak. Karar Resmi gazetede yayımlandı.

Ekonomi yönetimi Kovid 19 salgınının ekonomik etkilerini en aza indirmek için vatandaşa, esnaf ve firmalara verilen desteğe ek kaynak sağlamak üzere finansman bonolarında gerçek kişiler için vergi kesintisi (stopaj) oranı yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkardı. Aynı amaçla kambiyo işlemlerindeki Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranı da binde 2’den yüzde 1’e artırıldı. Karar Resmi Gazete'de yayımlandı.



VERGİ KAYBI VARDI

Habertürk'ten Rahim Ak'ın haberine göre son dönemde bankaların kısa vadeli finansman bonolarını gittikçe artan bir şekilde mevduata alternatif bir finansman kaynağı olarak kullanması vergi kaybına neden olduğu için bu kaybı gidermek amacıyla bireysel yatırımcıların kısa vadeli mevduattan ve finansman bonolarından elde ettiği faize uygulanan stopaj oranı eşitlendi. Bu oran 1 yıldan kısa vadeli kira sertifikalarında da yüzde 15'e çıkarıldı. Kurumsal yatırımcılar için ise finansman bonolarında stopaj oranı yüzde sıfır olarak uygulanmaya devam edecek.

KAMBİYO VERGİSİ 5 KAT ARTIRILDI

Banka Sigorta Muamele Vergisi kapsamında döviz ve altın almak isteyenlere, banka, yetkili müessese (döviz büfeleri) ve diğer finansal kuruluşlar tarafından satılan dolar, euro vb yabancı paralar ile yine bankalarda açılan altın mevduat/yatırım hesapları için fiziki olmayan altın satış tutarı üzerinden kambiyo işlem vergisi alınıyor. Bu vergi önceki yıl döviz işlemleri için binde 2 olarak uygulanıyordu. Cumhurbaşkanlığına bu oranı 10 katına kadar (yüzde 2) artırma yetkisi verilmişti. Altın alım satımı ise bu kapsamda değerlendirilmiyordu. Önceki gün Hazine tarafından bankalara gönderilen yazıda altın alım satımının da kambiyo işlemi olarak değerlendirileceği açıklandı. Böylece yapılan son düzenleme ile hem döviz hem altın alım satımında BSMV yüzde 1 olarak kesilecek.

HANGİ ALANLARDA BSMV ALINMIYOR?


Aşağıda belirtilen kambiyo işlemlerde ise BSMV sıfır oranında uygulanmaktadır.

1) Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları,

2) Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları,

3) Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanılan ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları,

4) Sanayi sicil belgesini haiz işletmelere yapılan kambiyo satışları,

5) İhracatçı Birliklerine üye olan ihracatçılara yapılan kambiyo satışları.

HaberTürk Rahim AK

22 Mayıs 2020 Cuma

Altın ve kıymetli madenlere valör ve vergi geliyor

Altına dün getirilen valör uygulamasından sonra bugün de vergi alınacağı açıklandı. Altın ve diğer maden alımlarına kambiyo vergisi alınacak!


Bankalardaki vadesiz hesaplardan altın ve diğer maden alımı kampiyo vergisi kapsamına alındı.
Buna göre, bazı altın alım-satım işlemlerinden binde 2 oranında vergi alınacak. Bir bankacılık kaynağının verdiği bilgiye göre; Hazine tarafından dün bankalara gönderilen yazıda, vadesiz veya yatırım hesabından yapılan altın ve gümüşün de aralarında bulunduğu kıymetli maden alımlarının artık kambiyo işlemi olarak değerlendirileceği belirtildi. Buna göre fiziki teslimat olmaksızın yapılan kıymetli maden satım işlemlerinden, döviz alım satımında uygulandığı gibi binde 2 oranına kambiyo muamele vergisi alınacak. Bu karar ile aynı gün BDDK da 100 gram ve üzeri altın alımına bir gün valör uygulama kararı almıştı.

BDDK'dan altın alımı için yeni karar

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yarından itibaren 100 gram ve üzeri altın alımına 1 gün valör uygulanacağını açıkladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), altın alımıyla ilgili olarak yeni bir açıklama yaptı.

Kurumdan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 21.05.2020 tarih ve 9033 sayılı Kararı ile; Finansal piyasaların istikrarlı işleyişine ve kredi sisteminin etkin çalışmasına katkıda bulunulmasını teminen; 22.05.2020 tarihinden itibaren; gerçek ve tüzel kişilerin günlük 100 gr ve üzerinde altın alım işlemlerinde, altının ilgilinin hesabına aktarılmasının ve/veya kullanıma açılmasının bir iş günü valörlü olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir."

Valör nedir?

Kelime anlamı olarak valör, Fransızca 'değer' anlamına gelir. Türkçe'ye Fransızca'dan geçen kelimenin İngilizcesi de 'value date' dir. 'Değer tarihi' olarak belirtilir. Burada ilgili şeyin değer kazanacağı, işleme konacağı tarih kastedilmekte ve buna vurgu yapılmaktadır.

Valör, işlemin yapılış tarihi ile işlemin gerçekleşme, değer kazanma tarihi arasındaki farkı anlatan bir terimdir. Diğer bir deyişle vatandaşların satın alacakları 100 gram ve üstü altınlar, hesaplarına 1 gün sonra yatırılacak.

20 Mayıs 2020 Çarşamba

BDDK'dan yeni karar: 2 bankaya sınırlama kaldırıldı

BDDK, iki yabancı saklama kuruluşu olan Euroclear Bank ve Clearstream Banking'i TL işlem sınırlamasından muaf tuttuğunu açıkladı.


BDDK'dan yapılan yazılı açıklamada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 5 Mayıs 2020 tarihli ve 9010 sayılı kararı ile yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili olarak ortaya çıkan olağanüstü koşullar ortadan kalkıncaya kadar uygulanmak üzere bankaların, yurt dışındaki konsolidasyona tabi kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıkları ile yurt dışındaki şubeleri de dahil olmak üzere yurt dışında yerleşik finansal kuruluşlara yapacakları TL plasmanlar, TL depo, TL repo ve TL kredilerin toplamının bankaların en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının yüzde 0,5’i ile sınırlandırılmasına karar verildiği hatırlatıldı.
Kurulca yapılan değerlendirme neticesinde, TL cinsinden tahvil ve kira sertifikası işlemlerinin takas operasyonlarının olumsuz etkilenmemesini ve TL cinsinden menkul kıymetlerin etkin ve verimli bir şekilde işlem görmesini teminen, 20 Mayıs 2020 tarihli ve 9031 sayılı Kurul kararı ile sermaye piyasası mevzuatında tanımlanan Yabancı Merkezi Saklama Kuruluşları(YMSK) arasından BDDK tarafından belirlenecek olan kuruluşların, söz konusu sınırlamadan muaf tutulmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu karara istinaden BDDK tarafından Euroclear Bank ve Clearstream Banking isimli kuruluşların söz konusu sınırlamadan muaf tutulması uygun görülmüştür. Diğer taraftan Kurulun 9031 sayılı kararı ile aynı zamanda, bankaların, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) faaliyet gösteren şubeleri ile gerçekleştirecekleri kararda belirtilen TL işlemlerinin ve söz konusu şubelerin, zorunlu karşılık yükümlülükleri kapsamında KKTC Merkez Bankası bünyesinde bulundurmak zorunda olduğu TL cinsinden tutarlar da dahil olmak üzere, KKTC Merkez Bankası (KKTCMB) ve KKTC Kalkınma Bankası AŞ ile gerçekleştirecekleri Kararda belirtilen TL işlemlerinin, söz konusu sınırlamadan muaf tutulmasına karar verilmiştir."
KAYNAK:AA

Türkiye ile Katar arasında yeni swap anlaşması

TCMB ile Katar Merkez Bankası arasındaki swap tutarı tadil edilerek 15 milyar ABD doları karşılığı Türk lirası ve Katar riyaline yükseltildi.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Katar Merkez Bankası arasında 17 Ağustos 2018'de imzalanan ikili para takası (swap) anlaşması tadil edildi.

TCMB, Katar Merkez Bankası ile imzalanan swap tadil anlaşmasına ilişkin bir duyuru yayımladı.

Yapılan değişiklikle swap anlaşmasının tutarı 5 milyar ABD doları karşılığı Türk lirası ve Katar riyalinden 15 milyar ABD doları karşılığı Türk lirası ve Katar riyaline yükseltildiği belirtilen duyuruda, para takası anlaşmasının temel hedefinin yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmak ve iki ülkenin finansal istikrarına destek sağlamak olduğu vurgulandı.

KAYNAK:AA

17 Mayıs 2020 Pazar

Avrupa merkezli iki takas şirketi TL işlemini durdurdu

Avrupa merkezli iki menkul kıymet takas şirketi, sermaye kontrolü endişesi nedeniyle TL işlemlerini durdurma kararı aldı.



Türkiye swap için görüşmelerinden bugüne kadar olumlu bir sonuç alamazken, Avrupa merkezli iki şirketten dikkat çekici bir adım geldi. Belçika merkezli menkul kıymet takas şirketi Euroclear Bank ve Lüksemburg merkezli takas şirketi Clearstream Banking, 18 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere ortak iletişim platformu Bridge üzerinden Türk Lirası cinsinden işlemlerini askıya alma yönünde ortak karar aldı.

SWAP FAİZİNİNİ ARTIRABİLİR

110’dan fazla ülketde faaliyet yürütebilen Clearstream tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de uygulanma potansiyeli bulunan sermaye kontrolü işlemleri ve likidite kısıtlaması nedeniyle bu kararın alındığı belirtildi.  Açıklamada “Türk Lirası’nda Covid-19’a bağlı likidite kısıtlamaları nedeniyle, Bridge üzerinden yapılan lira işlemleri artık uygun koşullarda takas edilemez. Bu nedenle Clearstream Banking ve Euroclear Bank bu hizmetin geçici olarak askıya alınması yönünde karar aldı” denildi.

Ayrıca Clearstream Banking yoluyla Türkiye’ye olan ve iç takasının normal şekilde devam edeceği ifade edilirken müşterilere tampon olarak bir miktar lira nakit hesabı tutulması tavsiyesinde bulunuldu.

Bu kararın alım-satım arasındaki aralıkları (Spread) ve fonlama maliyetini (Swap faizi) ciddi oranda artırabileceği uyarısı da yapıldı.

Açıklamada, TL ile ilgili Türkiye kaynaklı işlemlere yönelik takas hizmetinin ise devam edeceği ifade edildi.

MENKUL KIYMET TAKASI NEDİR?

Menkul kıymetler piyasalarında takas genel olarak, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesi olarak tanımlanabilir. Takas şirketleri, çeşitli piyasalarda gerçekleşen; hisse senedi, borçlanma araçları, yurt dışı sermaye piyasası araçları, türev araçlar ve kıymetli madenler ile ilgili işlemlerin nakit ve menkul kıymet takasını (Saklanmasını, teslimini) sonuçlandırır. Bu işlevi Türkiye’de Takasbank yerine getiriyor.

GazeteDuvar

16 Mayıs 2020 Cumartesi

Millete küçük şirket hissesi kendine son model Ferrari

Borsa İstanbul'da 17 Mart'tan bu yana yüzde 100'ün üstünde yükselen hisselerin organizatörü olduğu söylenen manipülatörün kendine Ferrari siparişi verdiği öğrenildi.

Piyasalardaki bozulma nedeniyle herkesin kaybettiği ortamda tek kazançlı çıkan borsa manipülatörünün özellikle Twitter ve Facebook başta olmak üzere sosyal medyadaki ekibiyle küçük yatırımcılara hisse senedi tavsiyesinde bulunduğu biliniyor. Tabii ki dedikodu mekanizması da diğer önemli alan. Faizin enflasyonun altına inmesi, altın ve dövizin ise tarihi yüksek seviyelere gelmesi ile kendini enflasyona karşı korumaya almaya çalışan küçük yatırımcılara çeşitli spekülasyonlarla küçük şirketlerin hisselerini aldıran bu organizatörlerin 2 aylık süreçte büyük servet sahibi oldukları kazandıkları parayı şu anda ucuz olan gayrimenkul ve lüks otomobillere yatırdıkları borsa çevrelerinde konuşuluyor.



Borsa İstanbul'un kısa süreli dip noktası, aynı zamanda Türkiye'de virüs salgınının başladığı 17 Mart'tan başlayıp önceki güne kadar süren 2 ayda tam 85 hissenin getirisi yüzde 100'ü geçti. 3 hissenin değeri yüzde 1000'in üzerinde arttı. Hisselerin hemen tümünün Borsa İstanbul 100 Endeksi içinde yer almaması derinliği az olan hisselere yatırım yapan küçük yatırımcılar açısından tehlikeli görülüyor. Özellikle son dönemde mevduat faizinin net getirisinin yüzde 7'ye gerilemesi, döviz ve altının ise tarihi zirve seviyelerinde olması nedeniyle getiri arayan vatandaşların Borsa İstanbul'a ilgisinin manipülatörlerin iştahını kabarttığı ifade ediliyor. Son 6 ayda borsaya 251 bin gerçek kişi yatırımcı geldi. Bunların büyük bölümü parası 20 ile 50 bin lira arasında olan küçük yatırımcılar. İşte borsada henüz acemi olan bu yatırımcıların küçük şirket hisseleri karşılıklı işlemlerle bir kaç gün tavan yapılarak (bul kareyi al parayı hilesine benzer şekilde) burada kazanç olduğu hissi uyandırılarak bu hisselere doğru yönlendirildiği böylece hemen hemen hiç bir getiri beklentisi olmayan şirket hisselerinin böyle uçuşa geçtiği kaydediliyor. Tabii yatırımcılar sürü psikolojisi ile birbirini izledikçe fiyat yükselişi de belki de bu olayı organize edenlerin dahi hayal edemediği düzeye geldi.

HER YÜKSELİŞİN BİR GERİ GELİŞİ VAR

Bir çoğu ana faaliyet alanındaki işleri durdurmuş, aralarında bu yıl kötü geçmesi beklenen turizm ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarının bulunduğu şirketlerin kar etme olasılığı ve gelecek yıllarda da potansiyeli olmadan bu astronomik fiyat artışı uzmanları endişelendiriyor. Çünkü bu akıl almaz yükselişin ardından bundan önceki örneklerinde hep aynı şekilde akıl almaz şekilde düşüşün takip ettiği görüldü. Az miktarda para ile hareket ettirilebilecek bu küçük şirket hisseleri günlerce arka arkaya tavan fiyattan kapandı. Koronavirüs önlemleri çerçevesinde açığa satışın yasaklanmış olması da günlerce süren bu yükselişi destekledi. Oysa aynı dönemde Türkiye'nin kar etme olasılığı en yüksek şirketlerinde fiyat ya düştü ya da yükseliş yüzde 10'u bulmadı. Bu büyük şirketlerin fiyatlarındaki düşüş yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul'dan çıkış trendi ile de ilgili. Ancak yabancı çıkarken borsaya yeni gelen yerli yatırımcıların yabancıların çıktığı Türkiye'nin en köklü şirketlerine yönlendirilmemesi de (diğer tarafta kısa vadeli büyük kazanç gösterilerek) büyük şirketlerin hisselerinin düşüşü veya yeterince yükselmemesinde etkili oldu.

HABERİ GÖRDÜLER BU KEZ TABAN OLDULAR

Diğer yandan bu durum borsa ile yeni tanışmış vatandaşı önümüzdeki dönem borsaya küstürebilecek doneleri de içinde barındırıyor. Bunun ilk işaretlerini de görüyoruz. Nitekim borsada bu olağanüstü durum Habertürk'te yer aldıktan sonra süper yükselen bu hisselerden bazıları 2 gün arka arkaya taban oldu. Vatandaş eğer bu hisselerde kaybederse bundan önceki 1994 ve 2001'de olduğu gibi borsadan uzaklaşacak ve Türkiye'nin hayali olan sermaye piyasalarını geliştirerek ekonomiyi büyütme (başka da bir yol görünmüyor) hedefine ağır darbe vuracak. Eğer borsaya yeni gelen 251 bin yeni yatırımcı deriliği olan hisselere yönelip buradan orta uzun vadeli kazanç elde ederse bu durum vatandaşın borsaya yönelmesini ve şirketlerin de bu kaynak yoluyla büyümesini beraberinde getirecek.

PEKİ KENDİLERİ NE YAPIYOR?

Peki özellikle Twitter ve Facebook'tan açtıkları hesaplar ile hisse tavsiyesinde bulunan ve bu durumun sorumlusu olanlar şu anda ne yapıyor? Borsa İstanbul'da 17 Mart'tan bu yana gerçekleşen bu garip durumun organizatörlerinden birisi olduğu söylenen manipülatörün insanlara hisse senedi önerirken kendine Ferrari siparişi verdiği öğrenildi. Piyasalardaki bozulma nedeniyle herkesin kaybettiği ortamda tek kazançlı çıkan borsa manipülatörünün özellikle sosyal medyadaki ekibiyle yatırımcılara hisse senedi tavsiyesinde bulunduğu biliniyor. Tabii ki dedikodu mekanizması da diğer önemli alan. Organizatörlerin 2 aylık süreçte büyük servet sahibi oldukları kazandıkları parayı şu anda ucuz olan gayrimenkul ve lüks otomobillere yatırdıkları borsa çevrelerinde konuşuluyor.

HaberTürk -Rahim Ak

Fitch’ten çarpıcı Türkiye kehaneti: Faizler artabilir

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in üst düzey analisti Douglas Winslow, Türk Lirası’ndaki değer kaybının sürmesi halinde iktidarın IMF’ye gitmek yerine faizi artırabileceğini vurguladı.


Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fİtch’in üst düzey analisti Douglas Winslow, Türkiye hakkında dikkat çeken tahminler yaptı. Türk Lirası’nın değer kaybının sürmesi halinde iktidarın IMF’ye gitmesini beklemediklerini vurgulayan Winslow, faizde artış beklediklerini söyledi.Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in üst düzey analisti Douglas Winslow, Reuters'a verdiği röportajda, Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.Fitch yöneticisi Winslow, "Türkiye'nin görece düşük borç seviyeleri ve finansal piyasa türbülansını atlatmadaki tecrübesinin, BB- olan kredi notunun ülkedeki koronavirüs etkisi ve döviz sıkıntısına karşı direnebilmesine yardımcı olduğunu" söyledi.Winslow'a göre, Türkiye'nin hâlihazırda düşük olan kredi notunun kırılganlığının başlıca nedeni ise yetersiz döviz rezervlerine ve merkez bankası kredibilitesinin düşük olmasına bağlı olarak yabancı sermayeye duyduğu büyük ihtiyaç.

Fitch yöneticisi, Türkiye'nin mevcut kredi notunda bu zayıflıkların da hesaba katılmış olduğunu belirterek, bu sorunlar olmadan notun potansiyel olarak üç kademe yukarıda olacağını kaydetti.

KREDİ NOTU AŞAĞI ÇEKİLİR Mİ?

Winslow, "Notu aşağı doğru çekebilecek şeylerden biri, dış baskıların banka ve şirketlerde daha akut finansman stresi yaratması olurdu. Ama şu an böyle bir şey görmüyoruz" dedi.

ABD merkezli Fitch, geçen Şubat ayında Türkiye'nin kredi notunu "durağan" görünümle "BB-" olarak teyit etmişti.

"Kamu borcunun, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 38'inden fazla olacağını düşünüyoruz. Ancak BB seviyesinde bu hâlen görece iyi bir durum" ifadesini kullanan Fitch analisti, "BB ortalaması yüzde 51. Bu yüzden Türkiye'nin hâlen mali alanı olduğunu düşünüyoruz" diye ekledi.

FAİZ ARTIŞI BEKLENTİSİ

Fitch, Lira üzerindeki baskının sürmesi hâlindeyse Türk yetkililerin geçmiş krizlerde başvurduğu yöntemlere yöneleceği görüşünde. Winslow, "Daha fazla sermaye kontrolü ihtimalini dışlamıyoruz... Ancak bize göre daha olası senaryo, geçen sefer gördüğümüz olur: Geç de olsa faiz oranlarını yükseltmek" diye konuştu.Türkiye için bir Uluslararası Para Fonu (IMF) programı ihtimaliniyse oldukça düşük gören Winslow, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne pahasına olursa olsun bundan kaçınmak isteyeceğini düşünüyoruz" dedi.


Yeniçağ

15 Bankaya ceza BDDK

BDDK, koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde bireysel ve ticari müşteriler tarafından iletilen şikayetleri inceledi. İncelemeler sonucunda talimatlara aykırı işlem yapıldığı gerekçesiyle 15 bankaya topla 19 milyon 650 bin TL idari para cezası verildiği açıklandı.



BDDK'nın yazısı açıklaması şu şekilde:

- COVID-19 salgınıyla mücadele sürecinde bireysel ve ticari müşteriler tarafından Kurumumuza iletilen şikayetler incelenmiştir. Bu kapsamda, şikayete konu bankalar hakkında Kurumumuz denetim elemanları tarafından yapılan incelemeler neticesinde düzenlenen Raporda yer alan tespitlere ilişkin olarak Kurumumuzca bankalara iletilen talimatlara aykırı işlem tesis edilmesi gerekçesiyle, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 14.05.2020 tarihli ve 9021 sayılı Kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 148 inci maddesinin (b) bendi uyarınca 15 bankaya toplam 19.650 bin TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. Söz konusu şikayetlere ilişkin inceleme süreçleri kesintisiz devam etmektedir.

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Yurt dışında kurulu üç bankaya bir bacağı TL olan döviz işlem yasağını kaldırdı

BDDK yurt dışında kurulu üç bankaya bir bacağı TL olan döviz işlem yasağını kaldırdı


BDDK, geçtiğimiz hafta yurt dışında kurulu BNP Paribas, Citibank ve UBS bankalarına TL yükümlülüklerini yerine getirmediği için bir bacağı TL olan döviz işlem yasağı getirmişti.

Bugün BDDK'dan yapılan açıklamada 3 yabancı bankanın yükümlülüklerini makul sürede yerine getirdiği, soruşturmanın ise devam ettiği duyuruldu.

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben de dün manipülasyon girişimlerine karşı koymaya kararlılıkla devam edeceklerini söyleyerek, "Üç banka yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde işlem yasağı kalkar, ama soruşturma sürecek" demişti.

BDDK perşembe günü aldığı kararda ikinci bir duyuruya kadar BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AG’nin Türk bankalarına karşı olan Türk Lirası yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmediği tespit ettiğini belirterek, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek işlem ve uygulamaları önlenmesini ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını teminen, söz konusu bankalar dahil Türk Lirası yükümlülüğünü yerine getirme konusunda gecikmeye düşen yabancı bankalar ve söz konusu bankaların yurt dışında kurulu grup bankaları ile bir bacağı Türk Lirası olan yeni bir döviz işleminin yapılmamasına ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemlerin yenilenmemesine karar vermişti.

7 Mayıs 2020 Perşembe

TL’yi açığa satanlar pozisyonlarını kapatamayınca EFT sistemi kapanamadı

Merkez Bankası ve BDDK son dönemde Türk Lirası’nın (TL) değerini korumak için bir dizi önlem setini hayata geçirirken, son olarak BDDK, önceki gün aldığı kararla bankaların yurtdışı şubeleri dahil TL yatırımlarını öz sermayelerinin binde 5’i ile sınırlandırmıştı.



Bu önlem setlerinin ardından TL’yi açığa satan yabancı kurumların almış oldukları Dövizin karşılığı olan TL yükümlülüklerini yerine getiremediği ve Merkez Bankasının EFT sisteminin kapanış saatini uzatmasına rağmen temerrüde düştükleri ifade ediliyor. Bankacılık kaynakları, bu olay nedeniyle Merkez Bankası’nın EFT sisteminin üç gündür normal kapanış saati olan 17.30’da kapanamadığını belirtiyor. İlgili düzenleyici kurumların bu bankaları pozisyon kapamaları konusunda uyardığı ve ek süre verilmesine rağmen bu bankaların yükümlülüklerini yerine getiremediği kaydediliyor. BDDK’nın son aldığı kararlar ile Türkiye ile Londra arasındaki Türk Lirası havuzunun ayrıldığını vurgulayan bankacılar, TL’yi açığa satan kurumların ihtiyacı olan TL’yi bulmayınca yükümlüklerini gerçekleştiremediğini söylüyor. Bilindiği gibi Merkez Bankası 22 Nisan’da bankaların döviz karşılığı TL swap limitlerini yüzde 20’den yüzde 30’a çıkarmıştı, önceki gün de yüzde 40’a çıkardı.

MART 2019’DA DA YAŞANMIŞTI

BDDK ise önceki gün aldığı kararla bankaların yurtdışı şubeleri dahil TL yatırımlarını öz sermayelerinin binde 5’i ile sınırlandırıldı. Benzer bir durum Mart 2019’da da yaşanmış ve ellerinde TL olmadan yüklü miktarda dolar alan yabancı bankalar, TL bulamadıkları için Türk bankalarına ödeme yapamamıştı. Temerrüde düşen bankalar Londra piyasasında yüzde 1.000’i aşan faizlerle TL bulmaya çalışmışlardı. Öte yandan düzenleyici kuruluşların işlemleri yapan yurt dışındaki bankalar ile ilgili hukuki süreç başlattığı ifade edildi. Düzenleyici otoritelerin yaptırım olarak bu kurumların TL ile işlem yapmasına izin vermeyebileceği gelen bilgiler arasında.

3 Yabancı Bankaya İşlem Yasağı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yaptığı açıklamada Türk bankalarına TL yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmeyen BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AG‘ye işlem yasağı getirildiğini duyurdu.



BDDK’dan yapılan yazılı açıklamada, kurumun tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygulamakla yükümlü ve yetkili olduğu belirtildi.

Kurumun yaptığı açıklama şöyle;

“Yurt dışında kurulu BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AG’nin Ülkemiz bankalarına karşı olan Türk Lirası yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmediği tespit edildiğinden, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek işlem ve uygulamaları önlenmesini ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını teminen, söz konusu bankalar dahil Türk Lirası yükümlülüğünü yerine getirme konusunda gecikmeye düşen yabancı bankalar ve söz konusu bankaların yurt dışında kurulu grup bankaları ile bir bacağı Türk Lirası olan yeni bir Döviz işleminin yapılmamasına ve
bu mahiyetteki vadesi gelen işlemlerin yenilenmemesine..Söz konusu yurt dışı bankalar ile herhangi bir işlem yapan bankaların konu hakkında bahse konu yurt dışı bankalara bilgi vermesine karar verilmiştir”

Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler Hakkında Yönetmelik - BDDK

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 76/A maddesi kapsamına giren, finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlem ve uygulamaların belirlenmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 76/A ve 93 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan;

a) Banka: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan bankaları,

b) Finansal araç: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan Türkiye Muhasebe Standardı 32 (TMS 32)’de tanımlanmış olan finansal aracı,

c) Kanun: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununu,

ç) Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

d) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

e) Referans değer: Yayımlanarak veya sair suretlerle kamuya duyurulan, periyodik ya da düzenli olarak bir formül yoluyla ve bir veya daha fazla referans varlığın değerine veya tahmini fiyatlar, gerçekleşen ya da tahmini faiz oranları veya diğer değerler gibi fiyatlara veya anketlere dayanarak belirlenen, bir finansal araç karşılığında ödenecek tutarı veya finansal aracın değerini belirlemede referans alınan oran, endeks ya da rakamı,

f) Sistemik risk: Finansal sistemin büyük bir bölümünde ya da tamamında ortaya çıkan sorunların, piyasalar ve/veya reel ekonomi üzerinde önemli olumsuz sonuçlar yaratacak ölçüde finansal hizmetleri kesintiye uğratması riskini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler

Finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlem ve uygulamalar

MADDE 4 – (1) Bankalarca gerçekleştirilen aşağıdaki fiiller, Kanunun 76/A maddesi kapsamına giren finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlem ve uygulamalar olarak kabul edilir:

a) Bir finansal aracın arzına, talebine veya fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran veya uyandırabilecek olan ya da döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatının anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan işlemlere bu amaçları sağlamak kastıyla dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak.

b) Arz talep dengesinin normal şartlarda gerçekleşmediği dönemlerde, finansal piyasaların dalgalanmasından ya da sığlığından faydalanmak suretiyle, finansal piyasaların düzensizliğini artıracak ya da istikrarını olumsuz etkileyecek şekilde, bir finansal aracın fiyatına veya faiz, döviz kuru, CDS gibi referans değerlere etkide bulunacak işlemlere dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak.

c) Bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerine ilişkin veya bankalarca yurt dışına TL likidite sağlanmasına ilişkin Kurulca alınan karar ve sınırlamaların, işlemlerin erken itfası, vadesi gelen işlemlerin ötelenmesi ve/veya yükümlülüklerin yerine getirilmemesi dahil olmak üzere, dolaylı yöntemler kullanılarak aşılmasına ya da söz konusu Kurul kararlarının etkisizleştirilmesine yönelik işlem ve uygulamalar gerçekleştirmek veya bu tür işlem ve uygulamalara aracılık etmek.

ç) Aldatıcı bir mekanizma veya kurgu yoluyla döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatını etkileyen veya etkileyebilecek işlemlere dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak.

d) Bir finansal aracın arzına, talebine veya döviz kuru ve faiz dahil fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran ya da uyandırabilecek olan ya da bu fiyatın anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan yanlış veya yanıltıcı bilgi veya söylentileri, internet dahil herhangi bir kitle iletişim aracı yoluyla ya da başka bir yolla yaymak.

e) Öncesinde pozisyon alınmış bir finansal araç hakkında, alınan pozisyonla ilgili çıkar çatışmasının kamuoyundan gizlenmesi suretiyle, internet veya diğer kitle iletişim araçları yoluyla görüş bildirerek söz konusu finansal aracın, faiz oranı ve döviz kuru dahil, fiyatı üzerinde etkide bulunmak veya bulunmaya çalışmak.

f) Yanlış veya yanıltıcı olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde, bir referans değer hakkında yanlış veya yanıltıcı bilgiler iletmek, yanlış veya yanıltıcı girdiler sağlamak ya da bir referans değerin hesaplanmasını manipüle edici herhangi bir davranışta bulunmak.

g) Bir finansal aracın arz veya talebi üzerindeki hakim rolün kullanılması suretiyle finansal aracın alım satım fiyatlarını sabitlemeye veya başka bir haksız kazanç sağlamaya yönelik eylemlerde bulunmak.

ğ) Finansal piyasaların açılış ve kapanışlarında, faiz ve döviz kuru dahil bir finansal aracın açılış veya kapanış fiyatlarını etkileyen veya etkileyebilecek alım veya satım işlemleri gerçekleştirerek bu açılış ya da kapanış fiyatlarına göre pozisyon alan yatırımcıların yanlış yönlendirilmesini sağlamak.

h) Tasarruf sahiplerini gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirmek.

ı) Finansal sisteme olan güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek şekilde bilgi ve söylentiler yaymak.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/05/20200507-8.htm

Berat Albayrak: Merkez Bankası rezervleri fazlasıyla yeterli

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Merkez Bankası döviz rezervlerinin fazlasıyla yeterli olduğunu aktararak bankaların ve özel sektörün de borçlarının tamamına yakınını rahatlıkla çevirdiklerini vurguladı.



"G20’de ticaret açığı verdiğimiz ve serbest ticaret anlaşmamız olan ülkelerle bire bir swap görüşmeleri yapıyoruz. Sonuçlanmadan yorum yapmak doğru değil ama birden fazla olma olasılığı yüksek." ifadesini kullandı.



Albayrak, telekonferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda, uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi.

Türkiye'de verilerin, koronavirüs salgınının kontrol altında olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Albayrak, bu yüzden de yasakları kontrollü olarak gevşetmeye başladıklarını belirtti.

İhracat ve turizmde düşüş olsa da emtia fiyatlarındaki düşüş ile cari dengede önemli değişiklik olmayacağına işaret eden Albayrak, ihracatçıları desteklediklerinin altını çizdi.

Albayrak, en kötü senaryoda dahi ekonomik aktivitenin yılın ikinci yarısında normale dönececeğine dikkati çekti.

'IMF ile swap masada değil'

Albayrak, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile swap konusunun masada olmadığına vurgu yaparak, G20'de ticaret açığı verilen ve Türkiye'nin serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle birebir swap görüşmeleri yapıldığını ifade etti.

Söz konusu görüşmeler sonuçlanmadan yorum yapmanın doğru olmadığını belirten Albayrak, birden fazla ülke ile swap anlaşması yapılması olasılığının yüksek olduğunu söyledi.

'Rezervler fazlasıyla yeterli'

Merkez Bankası döviz rezervlerinin fazlasıyla yeterli olduğunu aktaran Albayrak, bankaların ve özel sektörün de borçlarının tamamına yakınını rahatlıkla çevirdiklerini vurguladı. Albayrak, Hazinenin 2020'de çevirmesi gereken sadece 4,7 milyar dolar borç kaldığını kaydetti.

6 Mayıs 2020 Çarşamba

Bankaların yurt dışındaki bankalarla TL işlemleri sınırlandı - BDDK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), reel sektör ve vatandaşların finansman ihtiyaçlarının karşılanmasında TL kaynakların yurt içinde daha verimli değerlendirilmesine yönelik düzenleme yaptı.




BDDK'den yapılan yazılı açıklamada, ekonomik aktivitenin küresel yeni tip Corona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle yavaşladığı, reel kesimin üretim ve istihdam açısından zorlandığı bir dönemde TL kaynakların verimli bir şekilde ve ağırlıklı olarak kamu ve özel kesimin finansman ihtiyacının giderilmesinde kullanılmasının önem kazandığı vurgulandı.

Bu amaçla, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 5 Mayıs 2020 tarihli ve 9010 sayılı kararı ile Kovid-19 salgınıyla ilgili olarak ortaya çıkan olağanüstü koşullar ortadan kalkıncaya kadar uygulanmak üzere düzenleme yapıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bankaların, yurt dışındaki konsolidasyona tabi kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıkları ile yurt dışındaki şubeleri de dahil olmak üzere, yurt dışında yerleşik finansal kuruluşlara yapacakları TL plasmanlar, TL depo, TL repo ve TL kredilerin toplamının bankaların en son hesapladıkları yasal öz kaynaklarının yüzde 0,5'i ile sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Söz konusu oranın günlük olarak solo bazda hesaplanmasına, mevcut aşımlar giderilinceye kadar yeni bir işlem yapılmamasına ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemlerin yenilenmemesine karar verilmiştir."

5 Mayıs 2020 Salı

Warren Buffett’ten tarihi zarar

90 yaşındaki ABD’li ünlü yatırımcı Warren Buffett’ın kurucusu ve CEO’su olduğu Berkshire Hathaway, 2020’nin ilk çeyreğinde 49,7 milyar dolar net zarar açıkladı. Bu rakam, şirketin şimdiye kadar kaydettiği en büyük zarar ve tarihte bir şirketin çeyreklik bazda kaydettiği en büyük üçüncü zarar oldu.



Dünyanın en zengin 4. kişisi olan Warren Buffett’ın şirketi koronavirüs salgınının etkili olduğu dönemde 49,7 milyar dolar zarar açıkladı.

ABD’nin New York Times gazetesinde yer alan habere göre, geçen sene aynı dönemde 21,7 milyar dolar kâr elde eden şirket, corona virüsü salgınıyla birlikte tarihteki en büyük zararına imza atmış oldu.