Nakit Kraldır

Yeni tip korona virüsü piyasaları sallamaya devam ediyor. Genel itibari ile kafa karışıklığının oluşturduğu yüksek oynaklık ve panik halinde oluşan fiyatlamaların negatif etkisi hemen hemen her finansal enstrüman üzerinde hissedilmeye devam ediliyor. Küresel ölçekte finansal sıkılaşmanın önünü alabilmek ve bu sayede kredi aktarım mekanizmasındaki bozulma nedeniyle ekonomide ‘Ani Duruş’ riskini bertaraf etmek amacıyla küresel merkez bankaları ardı ardına faiz indirimleri ve yüklü ölçekte varlık alım programları açıklıyorlar. Tabii krizin temelinde ekonomik gerekçelerin olmaması nedeniyle genişleyici para ve maliye politikalarının finans piyasaları üzerinde net bir pozitif etkisinin görülmediğini izliyoruz. Bu durum ise oldukça normal… Çünkü sorunun temelinde sağlığa ilişkin endişeler bulunuyor. Karantina önlemleri ve ticari mekanların kapatılması, insanların evden çıkamaması gibi gelişmeler yüksek likiditenin olumlu etkisinin görülmesini engelliyor. Küresel ölçekte oluşması kesin olan resesyon ise hisse senedi piyasalarında çöküşlerin oluşmasını sağlıyor. Bunun yanında petrol fiyatlarının da oldukça sert bir geri çekilmeye maruz kalmasını da denkleme ekleyelim.



Görüldüğü gibi virüsün etkisi azalmadan piyasalarda rahatlama oldukça zor. Çünkü bu ölçüde bir pandemi tarihte hiç yaşanmadı. Tarihte daha önce oluşan salgın hastalıklar, dünyanın ekonomik ve sosyal olarak bu denli küreselleşmiş olmayan bir ortamında gerçekleştiği için daha bölgesel kalmıştı. Şimdi ise bozulan tedarik zincirlerinin neden olduğu üretim kesintisinden tutun da turizm gelirine kadar genel ve ciddi bir ekonomik krizine neden oluyor. İşte bu neden piyasalarda oluşan yüksek endişe yatırımcıları ‘cash is king’ anlayışına sevk ediyor. Elde bulundurulan varlıklar acele ve panik halinde satılıp nakite geçiliyor. Bu durumda riskten korunma güdüsü ile talep gören altın fiyatlarını da aşağı çekiyor. Ayrıca ABD dolarının küresel ölçekte değer kazanmasını da beraberinde getiriyor.


Altın fiyatlarını yatırımcıların nakite geçme isteğinin yanı sıra düşüren bir diğer unsur da küresel endekslerin çöküşe maruz kalması… Bu sayede teminat tamamlama çağrısına maruz kalan yatırımcılar altında karlı pozisyonlarını kapatarak elde ettikleri nakiti teminatlarını tamamlamak için kullanıyor olabilir.

Peki, altında düşüş devam edebilir mi?

Öncelikle yurt içinde gram altın, USD/TRY paritesinin yükselmesi nedeniyle ons altın gerilese bile 300 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlayabiliyor. USD/TRY paritesinin 6.42 üzerinde kalabilmesi ile 6.77 olasılığı hala masada. Dolayısıyla TL’de değer kaybının devam etmesi ve ons altın fiyatlarının 1440 desteğinin üzerinde kalıcılık sağlayabilmesi ile yönünü tekrar yukarı çevirmesi sonucu gram altın fiyatlarının yıl içerisinde yükseliş trendine devam edebileceğini düşünüyorum. Bu şartlarda ilk olarak takip edilmesi gereken 330-340 bölgesine yeniden yükseliş kaydedilmesi çok zor olmayacaktır. Eren Can Umut

Yorum Gönder

Yukarı Çık